Bizans Sanatı
Bizans İmparatorluğunun temelinde
Roma imparatorluğu bulunmaktadır. Siyasi ve idari reformlar yapmalarına rağmen Roma etkisinden çıkamamışlardır. 4. yüzyıldan sonra Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmişlerdir. Bizans sanatı ve mimarisi Bizans tarihi boyunca karşımıza 3 farklı dönemde 3 farklı tarzlarda karşımıza çıkmıştır.
- Erken Bizans dönemi ( 330-726)
- Orta Bizans dönemi (842-1024
(726-842) yılları arasında Bizans İmparatorluğu sanat ve mimari açıdan bir kesintiye uğramaktadır
- Son Bizans dönemi (1261-1453)
Bizans sanatında dini konular yeni İncil ve eski İncil'den bulunan konuları birbirleriyle tematik açıdan bağlar kurarak işlemişlerdir, genellikler dini konuları işlemek için öyküleyici sahneler ve sembolik betimlemeler kullanılmaktadır. Hristiyanlar ilk başlarda putperest ve düşmanca bir toplumda yaşamaktadırlar Nero'nun zulmü sırasından dinleri garip ve Yasa dışı bir din olarak görüldü ve bu yüzden dinlerini rahat bir şekilde yaşayamadılar, inançlarını rahat bir şekilde yaşayamayan Hristiyanlar mezarlarına tasvir ettikleri sembollerle ve mermerlere oydukları figürlerle dinlerini yaşatmaya çalışmışlardır. Mezarlarda en çok kullanılan semboller ise iyi çoban "Orante", Mesih'in ve Balıkların Monogramı ( tuğrası ) olarak görülmektedir.
Orante bir dua figürüdür, temiz bir ruhun simgelemektedir. Yunanca Christos veya Mesih kelimelerin baş harfi olan x (Chi) ve P (ro) bu monogram bir mezarda taşında bulunursa o mezarlık bir Hristiyan gömülü olduğu anlaşılmaktadır.
İyi çoban "Orante" Mesih'in balığın tuğrasının Yanı sıra omuzlarında bir kuzu bulunan Hz. İsa'yı ve kurtardığı ruhu temsil etmektedir. Bu sembol genellikle mezarlarda, Fresklerde ve Latin kabartmalarında görülür. Balık sembolü ise Hristiyanlığın kökeni paganizme dayandığı öne sürülür bu yüzden Hristiyanlıkta çok sayıda sembolleri olduğu düşünülmektedir bunlardan biriside balıktır. Ancak Hristiyanlık öncesi metinlerde bulduğumuz dini yorumlar göz önüne aldığımızda Hristiyanlığın paganizm kökeninden ayrıla bilmektedir.
Erken Hristiyanlık sanatından sıklıkla işlenen yunus( jonah ) öyküsü yer almaktadır. Yunus'un Tarının sözünü dinlemez ve Ninova halkını uyarmayıp gemi ile yafa'dan Tarşiş'e yola çıkar. Ancak gemi büyük bir fırtınaya yakalanır, gemideki denizciler bu felaketin sorumlusunu bulmak için bir kura çekilir. Kuradan yunus çıkar ve Yunusu denize atarlar yunus denize atıldıktan sonra yunusu bir balık yutar, üç gün balığın karnında kalan Yunus tanrıya dua eder. Tanrı Yunus'un duasını duyar onu affede ve karaya vurur. Yunus'un gemideki durumunu bedende tutsak kalmış ruh olarak da yorumlanmıştır.
Balık figürünü anlamının derinlerine indiğimizde balıkçı balık ağı gibi anlamların yanı sıra vaftiz olayına kadar uzanan bir Hristiyan geleneğine ulaşılmaktadır. Balık sembolü daha eskilere gittiğimizde Roma ve Yunan Mitolojisinde de görülmektedir.
Yorum Gönder